29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI

 

29 Ekim 1923'de cumhuriyetin kurulması ile ilan edilen bir buçuk günlük resmi bayramımız.

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!

Öncelikle NE MUTLU TÜRK'ÜM demek istiyorum. Cumhuriyetimizin 91. Yaşını kutlar ve daha nice bu güzel memleketimizin yaşlarını kutlarız. Başta Mustafa Kemal Atatürk'ün ve sonrasında memleketimiz için savaşan bütün askerlerimize saygı ve sevgi ile anıyorum. Hepsinin mekanı cennet olsun.

 Dile kolay 91 sene oldu. Ancak bu güzel memleketi bölmek isteyen bölücü güçler var. Başta PKK olmak üzere, dış güçler var. Bu güçlere boyun eğmemek için çok çalışıp Türkiye'den memleketimizden dünyada bahsetmemiz gerekiyor. Atatürk ne demiştir " Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. " Bu sözden gençlerin Cumhuriyet bekçiliğini yapması ve onu ileri götürmesi söylenmiştir.  Her ne kadar zor zamanlar geçirsede toplumumuz bunu değiştirebilmek biz gençlerin elindedir.

Ben bu yazımı gençliğe hitabe ile bitirmek isterim. Nice bayramlara !!!

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!